Kim daha kaliteli bir yaşam, daha başaralı olmak istemez ki... Bunu başarmak o kadar da zor değil aslında, öyle dahi falan olmanıza, inanılmaz becerilerinizin olması da gerekmiyor. Bunu gerçekten istiyor olmanız ve bu ölçüde de kararlı hareket etmek yeterlidir. Nasıl mı??? Diğer insanlardan daha çok vaktiniz olsa daha başarılı olur muydunuz? Mesela birlikte çalıştığınız, aynı işi yaptığınız iş arkadaşınızı düşünün, aynı iş için onun 3 saati varken sizin 5 saatiniz olsa ondan daha başarılı olur muydunuz? Ya da işinizin, günlük zorunlu olarak yaptığınız işlerin dışında da vaktiniz olsaydı, bu arta kalan tamamen size ait olan zamanda daha iyi işler yapamaz mıydınız? Bu soruların hepsine evet diyebiliriz. Daha fazla zaman... Nereden bulabiliriz bu daha fazla zamanı? UYKU.... Evet, bu zamanı uykumuzdan kısarak, fakat sağlığımızı bozmadan, vücudun ihtiyacı olan gerçek dinlenmeyi vücuda vererek. Bir insan günde 4 saat uyuyarak vücüda gerekli olan dinlenmeyi sağlayabilir. Artık normalde uykuda geçen 8-10 saat zamanı göz önüne alırsak fazladan 4-6 saatiniz var demektir. Bu da size başarılı olmak için ihtiyacınız olan süre demektir. Peki nasıl olacak bu? Bunun için uykunun özüne bakmamız gerekiyor. Yani neden uyuruz? Aslında bu sorunun kesin bir yanıtı yoktur. Hatta bazı araştırmalar uykunun hiçbir fonksiyonu olmadığını söyler. Adale yorgunluklarının azalmasına rağmen vücudun dinlenmesi için uykuya ihtiyacı olmadığı söylenir. Ancak çoğu insan uykuda bu işi gerçekleştirdiği için uykuyu kasların gevşemesi ve dolayısıyla vücudun ve beynin dinlemesi süreci olarak açıklayabiliriz. Yani aslında kasların gevşemesi işini kendimiz gerçekleştirebilirsek, bu kadar zaman uyumaya ihtiyacımız kalmaz. Gün boyunca yaptığımız işlerin, hareketlerin bir sonucu olarak kaslarda biriken laktik asidin temizlenmesi gerekir. Yani gün boyunca gerilmiş, sıkılaşmış kasların gevşemesi gerekmektedir.
Şimdi bunu gerçekleştirecek yöntemi anlatacağız. Eğer bu yöntemi doğru uygulayabilirseniz artık daha az uyuyabilecek, vücut için gerekli dinlenmeyi sağlamış olabileceksiniz ve kendinizi ne yorgun hissedeceksiniz ne uykusuz...
Bunu gerçekleştirmek çok kolay değil. Sabırlı olmak gereklidir. Zamana yayarak disiplinli hareket edilmelidir. Uyku ile ilgili yapılması gereken hemen herşey gereklidir bu yöntemde de. Yani sessiz bir ortam olmalıdır. Işık çok fazla parlak ya da tamamen karanlık (karanlık tercihe göre değişiklik gösterebilir) olmamalıdır.
Yöntem : Ne çok sert ne de çok yumuşak bir yatağa sırt üstü uzanıyoruz. Bacaklar hafif ayrık, eller avuç içleri aşağıya bakacak şekilde yanlarda duracak. Başın altına çok ince bir yastık konulabilir. Ancak boyun bölgesini desteklemek mutlaka gereklidir. Kafamızdaki bütün düşünceleri uzaklaştırıyoruz. Bu biraz zor olabilir ilk zamanlarda. Ancak düzgün nefes alma egzersizleriyle ve sürekli uğraşarak bu durumu aşabilirsiniz. Kafamızı tamamen boşalttıktan sonra vücudumuzdaki bütün kasları hissetmeye çalışıyoruz. Bu nasıl olacak? İlk önce düşüncelerimizi hangi kasımızı hissedeceksek ona yoğunlaştırıyoruz. Bunu daha kolaylaştırmak için bu kası sıkıp gevşetebiliriz. Ayak uçlarından başlayarak bütün kaslarımızı hissederek gevşetmeye çalışıyoruz. Kası tamamen serbest bırakıyoruz. Bu elbette ilk denemelerde başarabilecceğiniz birşey değil. Bunu belki 1 ay belki 5 ay denemeniz gerekecek. Bu kişiden kişiye değişebilir. Bu süreyi uykusuz kalmaktan basetmiyorum, sadece bu bahsettiğimi yapmaya çalışmaktan bahsediyorum. Daha az uyumaya bu işlemi gerçekleştirebildikten sonra geçeceksiniz. Sürekli çalışmayla, disiplinle her akşam yatmadan bu işlemi yani kasları hissederek gevşetmeye çalışmaya devam edeceksiniz. Bütün kaslarınızı serbest bırakabilddikten sonra, kendiniz öylesine hafiflemiş hissedeksiniz ki bunu yapabildiğinizi zaten anlayacaksınız. Bedeninizin yerden havalandığını hissedeksiniz, bunu tamamen başaardığınızda uçuyormuşcasına vücudunuzun hafiflediğini, havalandığınızı sanacaksınız. Bu şekilde geçirdiğiniz, 3 ya da 4 saat size uykunun sağladğı tüm şeyleri vermiş olacak ve artık daha fazla uykuya ihtiyaç duymayacaksınız.
Nuri KARAOĞLAN
Merak insanın doğasında olan, engel olamadığı bir duygudur. Biz de bu duyguyla merakımızı gidermek, insanların merakını gidermeye çalışmak için yayın oluşturmaya başladık. Burada Bilimden, teknolojiye, Özel Dersten, Gezi Yazılarına kadar her şeyi bulabilirsiniz. Dedik ya aslında "Merak Edilmeye Değer Herşey"...
Bu Blogda Ara
30 Ekim 2010 Cumartesi
29 Ekim 2010 Cuma
Sadece Merak
Merak, birçok canlının yaradılışında varolan, yeni şeyler keşfetme, öğrenme isteği olarak düşünülebilir. Diğer canlıların dışında, insanın merak etmesinin bir önemi, bir anlamı vardır. İnsanlar olarak bizler herşey merak ederiz, daha küçüklükten başlar bu merak, bebekken çevremizde hareket eden, parlayan, dikkat çeken herşeyi merak ederiz. Zaten bu merak değil midir öğrenmemizin temelinde yatan? Büyüdükçe daha çok anlam kazanır merak ettiklerimiz. Nereden geldik, nereye gideceğiz, varolma amacımız nedir, evrenin sınırı nedir, evrende bizden başka varlıklar var mı, vs vs diye devam eder sorular. Elbette her sorunun bir yanıtı var, ya henüz keşfedilmemiştir ya da sorunun yanıtı doğru yerde aramıyoruzdur.
Bütün bilimsel keşflerin temelinde de merak vardır. Yoksa merak olmasaydı neden Ay'a giderdi ki Neil Armstrong, ya da bir sürü teorem ortaya koyan Einstein'in en büyük ilhamı merakı değilmiydi?
Merak gerçekten güzel şey, o yüzden merak etmeye devam edin. Herşeyi merak edin ki yaşama dair heyecanınız bitmesin
Bütün bilimsel keşflerin temelinde de merak vardır. Yoksa merak olmasaydı neden Ay'a giderdi ki Neil Armstrong, ya da bir sürü teorem ortaya koyan Einstein'in en büyük ilhamı merakı değilmiydi?
Merak gerçekten güzel şey, o yüzden merak etmeye devam edin. Herşeyi merak edin ki yaşama dair heyecanınız bitmesin
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)