Bu Blogda Ara

23 Şubat 2016 Salı

Azerbaycan, Bakü ile İlgili Merak Ettikleriniz

            Azerbaycan'a gittiğimde ilk yurt dışı seyahatimdi bundan 5 yıl önce. Yalnız seyahat edecektim, tabi doğal olarak da baya heyecan vardı. Sonuçta, yüzlerce kilometre yol katedecek, ülke dışına çıkacaktım.

           O zamanlar Avrupa yakasında oturuyordum. Atatürk Havalimanı dış hatlar terminalinden çıkış yapacaktım. harç pulu, çıkış yolu derken uçağa son anda yetişmiştim. Neyse zor da olsa uçağa bindim ve ilk yurt dışı seyahatim başlamış oldu.

           İner inmez pasaport kontrolünden geçip üzerimdeki dövizleri Azeri parası olan Manata çevirdim. Bildiğiniz gibi Azerbaycan'a vizesiz sadece pasaportunuzla giriş yapabiliyorsunuz. Nereye gideceğimi biliyorum ama nasıl ve ne ile gideceğimi bilemiyorum. Taksi tutsam beni kandırırlar, şehir turu yaptırırlar mı dalan diye düşünüyorum. Ancak bütün kuruntularım boşa çıktı. Çünkü Azeri kardeşlerimiz öyle yardımsever, cana yakın ve misafirperver ki bu düşüncelerimden dolayı utandım.

           Bi keresinde hala hatırlıyorum. Gene taksiye binmiştim. Şimdi var mı bilmiyorum ama o zamanlar buradaki gibi taksilerde taksimetre yok. Şurası ne kadar diyorsun, ücreti söylüyorlar ödüyorsun ve iniyorsun. Taksici kardeşimiz inerken benden para almak istemedi. " Nasıl alayım, Türkiye'den gelmişsin bizim misafirimizsiniz" diye söyledi. Ben de tabi ki ücreti alması gerektiğini söyleyerek teşekkür ettim ve ödeyip indim.

           Yemek kültürümüz de çok benzer ancak bir sabah kahvaltıda daha önce görmediğim bir sos gibi bir şey denemek istedim. Keşke denemez olaydım. Bu yakıcı mı desem, tuhaf mı desem tat çok kötüydü.

           İnsanları gerçekten çok cana yakın ve itiraf etmek gerekir ki Türkiye hayranlığı var. Konuşmaları bizimkine çok yakın ve anlaşılır ancak ben bazı farklı ve bana ilginç gelen kelimelerden bahsetmek istiyorum. "Möbel, mobilya, men, ben , yahşi, iyi, kapıcı, kaleci , aparmaq, alıp götürmek, danışmaq, konuşmak, harada, nerede, haradan, nereden, kişi, erkek, öz, kendi, zeng elemek, telefonla aramak, xahiş edirem, rica ederim ve en ilginci de düşmek, düşürmek inmek indirmek demek.

            Bakü, Azerice Bakı Metropoliteni, gerçekten büyük ve güzel bir şehir. Bildiğiniz gibi Hazar denizinin yanında. Şehir içi ulaşımda metroyu kullanmıştım, bir kart ile biniliyordu.

            Son olarak, yurt dışında ancak kendi evinizde gibi hissedebileceğiniz, doğalsa doğal, tarihi ise tarihi güzellikleriyle, öyle vizeyle falan uğraşmayacağınız bir seyahat istiyorsanız, Baküye mutlaka uğramalısınız. Buradan bu yazı aracılığıyla Bakü'deki tüm kardeşlerimize selamlar...








7 Adımda Özel Ders Vererek Ek Gelir

              Sizler de özel ders vermek istiyorsanız, bu konu tam da size göre. Etkili bir özel ders vermek, insanlara faydalı olmak yanında ek gelir elde etmek istiyorsanız yazımızı sonuna kadar okumalısınız.
         
              Her işde kişisel olarak sahip olmamız gereken erdemlerin olduğunu varsayarak başlıyoruz yazımıza. Yani dürüst olmak ,çalışkan olmak vs dışındaki konulara odaklanacağız. Adım adım, nasıl özel ders vereceğimizi açıklamaya çalışacağız.

1-  ilk adım kendinizi, ders verebileceğiniz yeteneklerinizi tanımlamak

Hangi konulara yatkınsınız, hangi konulara daha ilgilisiniz, hangi konuda kendinizi yetenekli görüyorsunuz ya da hangi konuda uzmanlaşmak istiyorsunuz, bunu belirlemelisiniz. İşini en zor kısmı belki burası. Çünkü hepimizin mutlaka bazı yetenekleri, bazı başarılı olduğu alanlar var, ancak herkes her konuda özel ders verebilir mi? Elbette ki hayır. Bu nedenle hangi konuda iyi olduğunuz ve ders verebileceğinizi iyi belirlemelisiniz.

2- Ne kadar zaman ayırabileceğiniz belirleyip, zaman planı yapmak.

Evet yazının başında da belirttiğimiz gibi bu konuyu ek iş olarak yapmak istiyorsanız, zaman konusu iyice önem kazanır. Özel ders vermek için ne kadar zaman ayırabileceksiniz? Yalnızca özel ders vererek bu alanda ilerleyecekseniz, tabi bütün zamanınızı buraya ayıracaksanız çok sıkıntı olmayacaktır. Ancak Kısıtlı bir zamanınız var ise bu konuyu iyice incelemeli, ne kadar zaman ayırabileceğiniz, hangi zamanlarda daha verimli olduğunuz iyi belirlemelisiniz. Çünkü özel ders vermek öncesi, ders verme zamanı ve sonrası olarak tahmin ettiğinizden daha fazla zamanınızı alacaktır, tabi işinizi hakkıyla vermek istiyorsanız. Bu nedenle bir zaman planı hazırlamalısınız. Ders öncesi vereceğiniz konuyla ilgili hazırlık yapmalı, anlatacağınız konunun en azında üstünden geçmelisiniz. Tabi dersleri her zaman evinizde de veremeyeceğiniz için ders vereceğiniz yere gidiş geliş zamanı, ders esnasında kaç saat geçireceğiniz, ne kadar zamanda ne kadar ara vereceğiniz vb konuları iyi belirlemeli, planlamalısınız.

3- Ders vermek için gerekli materyalleri belirleyip temin etmek

Ne ders veriyor olursanız olun mutlaka bir kaynağa, yardımcı bir kitaba vesaire ihtiyacınız olacaktır. Öncelikle bunu belirleyin. Konunun anlaşılmasına, dersi daha kolay anlatmanıza faydalı olacak hangi kaynaklar gerekebilir listeleyin ve tedarik edin.

4- Özel ders verebileceğiniz öğrenciler bulmak

Evet bütün hazırlıklarınızı yaptınız, artık ders vermeye hazırsınız. Ama kime ders vereceksiniz? Öncelikle bu iş için çevrenizden başlamanız mantıklı olacaktır. Amcanızın, komşunuzun, tanıdıklarınızın ders verebileceğiniz çocuklarından başlayın. Eğer belli bir ücret alabilirseniz ne mutlu ancak hiç birşey almadan da bir süre ders vermeniz gerekebilir. Bu sizin için iyi bir deneyim ve pratik olacaktır. Özellikle bu işi  ilk defa yapacaksanız mutlaka öneririm. Belli bir tecrübe kazandıktan sonra artık internetin nimetlerinden faydalanarak, gerek sosyal medya aracılığı, gerek diğer sitelerde ilanlar verebilirsiniz. Tabi en başta çok yüksek gelirle beklemeyin. Çünkü gelişen rekabet ortamıyla özel ders ücretleri olabildiğince düşük. Neden size çok para versinler ki daha düşük ücrete öğretmen bulabilirken.. Bu nedenle en başlarda daha düşük saat ücreti ile başlamanız faydalı olacaktır. Ancak ders saatlerini olabildiğince uzun tutun ki sürümden kazanasınız.

5- Ders vermeye başlamak

Artık ders vermeye başladınız ama nasıl vereceksiniz? Hangi konulara dikkat edeceksiniz? Öncelikle ders vereceğiniz yeri ve zamanları karşılıklı olarak konuşup iyi planlamak gerekiyor. Eğer öğrencinin evinde ders verecekseniz. kılık kıyafetinize, çoraplarınıza dikkat etmelisiniz. Çok gürültü olmaktan kaçının. Rahat ve ferah bir ortam temin etmeye çalışın. Olabildiğince nazik ve anlaşılır şekilde bilgili olduğunuz alanda bilgilerinizi aktarın. Eğer evinizde vereceksiniz, işler biraz daha kolaylaşacaktır. Ancak burada da gene kılık kıyafetinize dikkat etmeli, ferah ve rahat bir ortam sağlamalısınız. Eğer mümkünse de ders aralarında atıştırmalık ve içecek ikram etmeniz güzel bir iletişim sağlayacaktır.

6- Öğrenciyi tanımaya çalışmak

Ders veriyorsunuz ancak kalıcı olmak istiyorsanız, her şeyde olduğu gibi bunda da başarılı olmalısınız. Ve bunlar gözlenebilir şeyler olmalı. Bunun için de öğrencinizi iyi tanımalı, ona göre eksiklikleriniz, yeteneklerini, karakterini belirleyerek ona göre bir iş planı hazırlamalısınız. Çünkü başarının sırrı buradadır. Herkese aynı öğretme tarzını uygularsanız başarı elde edemezsiniz. Kişiye yönelik, amaçlarına, zayıflıklarına, güçlü noktalarına göre bir plan hazırlamak ve uygulamak işin temelinde var.

6- Ödev vermek

Eğer öğrettiklerinizin gerçekten işe yarayıp yaramadığını gözlemlemek istiyorsanız bunun en iyi yolu ödev vermektir. Öğrencilerinize ödev vermekten çekinmeyin. Tabi bunu yaparken okuldaki iş yükünü de göz önüne alarak uygun bir ağırlıkta yapmalısınız.

7- Referans göstermek istediğiniz belirtin

İşler yolunda gittiyse artık yeni öğrenciler ve yeni kazançlar için çaba göstermeye başlamalısınız. Ders verdiğiniz kişilerden , ebeynler olabilir, referans olup olamayacaklarını öğrenin. İlan verdiğiniz yerlerde de mutlaka referanslarınızdan bahsedin.

Şimdi de biraz hangi konularda özel ders verebileceğinizden bahsedelim. İlköğretim, lise ya da üniversite öğrencilerine, matematik, fizik, kimya, edebiyat, ingilizce, geometri vs dersleriniz verebilirsiniz. Bunun yanında bilgisayar kullanımı, programlama, excell, word gibi dersler verebilirsiniz. Ayrıca aşçılık, direksiyon dersi, kuaförlük vesaire derslerini de verebilirsiniz.

Her işde olduğu gibi, işinizi severek, emek vererek, üzerinde yoğunlaşarak ve çok çalışarak yaparsanız başarı mutlaka gelecektir.

Ayrıca her türlü özel ders istekleriniz için iletişim kurmaktan çekinmeyin. Aşağıda mevcut.

http://www.ozelders.com/ders-veren/279371

Merakınız eksilmesin...

22 Şubat 2016 Pazartesi

Only Curiosity

               We can say about curiosity that " it is desire to learn, discover new thingss in creation of our." Among other creatures, there is important thing about human curiosity. We, as humans, we all wonder, this curiosity starts from birth, as a baby we wonder moving around us, shining things or anything remarkable. Already behind our learning about this or not?  As we grow,  the things that we wonder make sense more... where we came from ? Where are we going? What is our goal to be? What is the limit of the universe ? is there any assets at universe without us? and the questions goes on... Of course, there is an answer to every question, or answer to this question has not yet been discovered, or we're not looking in the right place.

              On the basis of all scientific discoveries it is also curious. or why Neil Armstrong goes to the Moon, if he don't wonder?is not true that Largest inspire of Einstein who puts forward lots of theory,  was his curiosity. Curiosity really nice things, then continue to wonder because of that. You all wonder everything, so dont lose your excitement about life....


21 Şubat 2016 Pazar

Hayatı Kolaylaştıran 10 Teknoloji

              Bu yazımızda sizlere belki fark ettiğiniz, belki fark etmediğiniz ancak hayatımızı oldukça kolaylaştıran teknolojik gelişmelerden bahsedeceğiz. Birçoğunun önemini özellikle yaşı küçük kardeşlerimiz anlayamayabilirler. Çünkü onlar bu teknolojilerle büyüdüler. Ancak yaşı belli bir tecrübe yaşayacak kadar büyük olanlar, bu gelişmelerin hayatı ne kadar çok kolaylaştırdığını çok iyi bilirler... 

1- Çevrim içi olarak trafik durumunu öğrenmek,

Eskiden belki bu kadar trafik de yoktu ama İstanbul gibi bir şehirde özellikle yoğun zamanlarda insanların evlerine, işlerine daha kolay ulaşmasına yardımcı olan, çevrimiçi trafik bilgisiyle yönlendirme sistemleri hayatı çok kolaylaştırdı. Bunu ilk önce ibb trafik ile gördük ancak bu sizi yönlendirmiyor ve gerçek zamanlı olarak servis vermiyordu. (yani 5-10 dk öncesini gösteriyordu.) Ancak yandexten sonra, ki gerçekten müthiş bir buluş olan, bu uygulamayı kullananların konum bilgisi kullanma yeteneğiyle, çevimiçi yönlendirilmeye ve trafiksiz yoldan gideceğimiz yere gitmeye başladık. En sonunda google da bu tkenlojiyi kullanıcılarına sunmaya başladı.

2- E- Devlet gibi hayatı kolaylaştıran, işlemleri çevrim içi yapabileceğimiz platformlar.

E-devlet ile eskiden, saatlerce sıra bekleyerek almak istediğiniz hizmetler artık yerinizden kalkmadan kolayca yapılabiliyor. Onlardan bazıları;

* SGK Hizmet Dökümü alabilirsiniz
* Vergi borcunuzu sorgulayabilir ya da ödeyebilirsiniz
* Öğrenci belgenizi alabilirsiniz.
* Askerlik durum belgenizi alabilirsiniz
* Sabıka kaydınızı çıkarabilirsiniz.
* Hakkınızda açılmış bir dava olup olmadığını öğrenebilirsiniz
* Araç plakasına yazılan ya da sürücü belgeniz için trafik cezası sorgulayabilirsiniz
* Milli Eğitim Bakanlığına bağlı yapılan sınavlarınız ile ilgili bilgiye ulaşabilirsiniz.
* PTT gönderi takibinizi yapabilirsiniz
* Bireysel emeklilik işlemlerinizi takip edebilirsiniz
ve daha bir sürü hizmet

3- Kablosuz Şarj Cihazları,

Günümüzde artık Cep telefonları hayatımızın bir parçası halinde. Ve en büyük problem de şarj... Bu teknolojiyle artık kabloyla hayata bağlı olmadan, telefonumuzu bir masanın veya sadece bir zeminin üstüne koyarak şarj edebileceğiz. Üretilen yeni modeller artık bu özelliklerle geliyor, ancak hali hazırda kullandığımız modellere de uygulayabilmek için basit ekipman veya aksesuarlar üretiliyor. bu teknolojiyle en azından ince uç derdinden kurtulacağız :)

4- 4.5 G teknolojisiyle her yerden çok hızlı internet bağlantısı

GSM teknolojisi gerçekten çok hızlı ilerliyor. Bu hizmetle birlikte gelecek avantajlar;

- Veri hızı ortalama 300 Mbps olacak
- Bir oyun ortalama 25 saniyede yüklenebilecek
- Yüksek çözünürlüklü bir filmi indirmek 6 saniye sürecek
- Bir müzik dosyasını 1 saniyede indirebileceğiz

5- Google Glass teknolojisi

Bu teknoloji google'ın ürettiği giyilebilir teknolojilerden. Türkiye'de resmi satışı henüz yok ancak bir çok ülkede satışa sunuldu, hatta bazı yasaklar bile getirildi. Android işletim sistemi var içinde. Sözel komutlarınızı algılayabiliyor. "Fotoğraf çek, meja gönder, adres tarif et vs " gibi komutlar bunlar. HD kalitesinde video kaydı yapılabiliyor. 

6- Drone Teknolojisi, İnsansız hava araçları

İnsansız hava araçlarının kullanımı da son zamanlarda epeyce arttı. Hobi olarak bu işle uğraşanlar bir hayli fazla. Ancak profesyonel olarak da değişik işlerde kullanılabiliyor. Bunlardan en önemlisi savunma sanayisi, gazetecilik alanında, tanıtım videoları çekmek amacıyla reklamcılık ve pazarlama firmalarında vs. Ancak kişisel kullanımda da değişik seyahatleri, bölgeleri ve sadece çevreyi yukarıdan çekmek için yer alıyor. 

7- 3 Boyutlu Yazıcılar

3 Boyutlu yazıcılarla artık her istediğimizi üretebilir hale geleceğiz. Bu teknoloji gerçekten çok hızlı bir gelişim gösterdi ve kişisel kullanılabilir hale geldi. Ancak bahsettiğimiz herşeyi üretme için bir süre daha beklemek gerekecek. Şimdiler en yaygın kullanım plastik malzemelerle üretim. Gelecekte pek çok farklı alanda kişisel üretim için kullanılabilir hale gelecek,  bunlar; kuyumculukta, sağlık sektöründe, modai kıyafet alanında, otomotiv ve savuma sanayisinde...

8- Güneş Pili ve Rüzgar Türbini ile yenilenebilir enerji sistemleri

Yenilenebilir enerji sistemlerinin kullanımı, her geçen gün artmakta. Dünyamızın karşı karşıya olduğu problemler göz önüne alındığında bu teknolojilerin daha da yaygınlaşması ve kullanım alanlarının artması çok büyük önem arz etmektedir. 

9- Elektrikli Araçlar

Özellikle ülkemizde yüksek benzin fiyatları nedeniyle, bireysel ekonomimize katkı sağlayan bu teknoloji, aynı zamanda çevreye duyarlı bir sistem olması nedeniyle oldukça hayatı kolaylaştıran bir teknoloji. Ayrıca yaygınlaştıkça, enerji ihtiyacımızı avm vesaire gibi her yerden karşılayabileceğiz. 

10- Elektronik Kimlik Kartları

Bu kartlar uluslararası standartlara sahip olacak. Bu kartlarla artık kişiye ait nüfüs, fotoğraf ve diğer bilgiler güvenli bir şekilde tutulabilecek ve her an yanımızda olacak. Bunları kimlik doğrulamada kullanabileceğiz. Hastanelerde yazılan reçeteler, akıllı kimlik kartımızla eczaneden kolayca temin edilecek. Parmak izi, damar izi gibi tanımlayıcı bilgiler içinde bulunacak. 

Merakla...


20 Şubat 2016 Cumartesi

Hollanda, Amsterdam ile İlgili 10 İlginç Bilgi

           Avrupa seyahatimde, Brüksel'den sonra Hollanda 'yı da gezme şansım oldu. Burada da bana oldukça farklı gelen değişik deneyimler yakalama şansı elde ettim. Şimdi onları sıralamaya çalışacağım.


1- Amsterdam- Brüksel arası araçla 2- 2,5 saat arası gidilebiliyor, ayrıca başka pasaport kontrolü vesaire de yok.

2- Rotterdam da Hollanda'nın ve Avrupa'nın en büyük liman kentidir. Öyle ki kentin içinde neredeyse her yerde su kanalları görmeniz mümkün. Sanki şehir suyun üzerine kurulmuş gibi ki, gerçekte de bugün kara olarak gördüğünüz her yer zamanında su imiş ve su seviyesinin daha altında. barajlarla, setlerle suyun önü kapatılarak oluşmuş bir şehirmiş.

3- Sebzecilik çok gelişmiş, devasa seralarda, tüm teknolojik imkanlarla sebze üretimi yapılıyor.

4- Havası çoğunlukla kapalı ve kasvetli.

5- Amsterdam 'da belli bir oranda uyuşturucu maddesi kullanmak serbest ancak satmak yasaktır. Bazı Coffeshop denilen yerlerde belli miktarın altında satış yapılabiliyor.

6- Amsterdam 'da Simit Sarayına rastlayabilirsiniz.

7- Hollanda'da Rotterdam'ın yakınında Kinderdijk diye bir yer vardır. Burada 19 tane yel değirmeni bulunmaktadır. Don Kişot 'un savaştığı yel değirmenlerinin bunlar olduğu söylenir. UNESCO Dünya Mirası Listesindedir. Çok fazla turist almaktadır.

8- Benzin İstasyonlarında pompacı görmezseniz şaşırmayın. Çünkü insansız olarak işletiliyor olabilir. Beninizi doldurur, marketten ödemeyi yapar çıkarsınız.

9- Hollanda'nın birçok yerinde camiye rastlayabilirsiniz. Bu ve benzeri açılardan bakıldığında Hollanda'nın gerçekten özgürlükler ülkesi olarak bilinmesi şaşırtıcı değil.

10- Den Haag'da Miniaturk'e benzer, Madurodam denilen minyatür şehir bulunmaktadır. Burada da Hollanda'nın değişik yerlerinde bulunan bina ve önemli yapıların minyatürleri bulunmaktadır. Ayrıca bir de görülmeye değer hayvanat bahçesi...

Şimdi de benim gözümden fotoğraflar....



























19 Şubat 2016 Cuma

7 Adımda Başarılı Bir Plan Nasıl Olmalı

      Hayatımızın her alanında, çoğu zaman plan yapmaya ihtiyaç duyarız. Plan yapmak her zaman faydalı ve hedefe yönelik uygun bir adımdır.

       Bahsettiğimiz plan, bazen ders çalışma planı, bazen kişisel hayat planı, bazen bir şirketin yıllık planı, bazen de tatil planıdır. Plan yapmak hedefe ilerlerken hedefinize ne kadar kaldığını, ne kadar yol kat ettiğinizi, ne kadar daha yol kat etmeniz gerektiğini vs konuları takip ve kontrol edebilmenizi sağlar.

       Bu yüzden planlarımızı yapmalı ve mutlaka da yazılı hale getirmeliyiz. İşte başarılı bir plan yapabilmek için gerekli adımlar,

1- Plan, üzerinde iyice düşünülmüş olmalı.

Burada düşülmüşten kasıt, üzerinde zaman harcanarak, en verimli ve etkili, hedefe ulaşmak için en makul plan kastedilmektedir. Bu nedenle bir plan hazırlamadan önce acele etmemeli, yeterince çalışıp, gerekirse yardım alabileceğimiz kişilere danışarak, hazırlanmalıdır.

2- Her planın bir amacı, plana uyduğunuz takdirde ulaşacağınız bir amaç olmalı

Evet, zaten bir plan yapmaya bir amaca ulaşmak için başlamalıyız. yoksa hadi plan yapalım diye plan yapılmaz ve boşuna zaman kaybı olur.

3- Belli zaman dilimlerine bölünmüş olmalı

Planlarımız, belirli zaman dilimlerinde, belirli işlemleri yapacak şekilde ayrıntılandırılmış olmalıdır. Çok uzun zamanlara yayılmış, adımları arası milestone belirlenmemiş planlar uygulanabilir olmaz.

4- Fazla detaydan uzak ama yeterince de ayrıntıya yer verilmiş olmalı

Plan hazırlarken çok fazla detaya girmek ne ince ayrıntısına kadar anlatmak hem verimsiz hem de gereksiz bir iş olur. Kendi anlayacağınız şekilde fazla abartılmamış şekilde yapılmış planlar daha kolay uygulanabilir ve verimli de olur.

5- Plan adım adım, kademe kademe ilerlemeli, ancak paralel olarak yürütülebilecek adımlar da göz önüne alınmalı

Siz planınızda bir adımı yaparken, size yardımcı olabilecek aynı hedefe ulaşmak için uğraştığınız biri ya da herhangi bir şekilde planınıza dahil edebileceğiniz biri için de planınızda paralel adımlar planlayabilirsiniz.

6- Olası olumsuz durumları göz önüne alarak, yedek, alternatif adımlar planda tanımlanmış olmalı

Yaptığınız planda göz önüne alamadığınız, her şey yolunda gitse bile dış etmenlerden kaynaklanan ve gerekli adımları uygulayamayabileceğiniz noktalar için de yedek planlar , adımlar oluşturmalı, alternatif yollar belirlemeniz, hedefinize ulaşmanızda önünüze çıkacak engelleri kolay atlatmanızı sağlar.

7- Plan her zaman için amacına uygun olarak gerçeğe dönüştürülebilir, hayalden uzak olmalı

Evet, plan daha önce de söylediğimiz gibi yapılmış olmak için yapılmaz. Bir amaca hizmet etmeli bu nedenle de gerçeğe dönüştürülebilir, gerçeğe dönüştürebilecek şekilde adımlandırılmış olmalı. Tamamen olasılıklar üzerine kurulmuş bir plan gerçeğe dönüştürülemez.

                 Anlatım umarım herkes için faydalı olur. Başarılar...



İstanbul'da Kolayca İş Bulmak

     İstanbul'da iş bulmak kolay mı diye düşünüyorsunuz. Bu sorunun yanıtı tabi ki evet... Bildiğiniz gibi İstanbul bir zamanların taşı toprağı altın denilen kentiydi. Ancak gittikçe kalabalıklaştı ve yaşam koşulları zorlaşmaya başladı. Buna rağmen İstanbul gibi kocaman bir şehirde iş bulmak zor değil. Hem de hiç bir vasfınız olmasa bile....

     Nasıl olacak bu derseniz hemen anlatalım. İstanbul sanayi ve turizm olarak gelişmiş bir şehir. Bu da insanlara çok değişik iş  fırsatları sunuyor. Öncelikle bir üniversiteyi bitirmiş, kalifiye bir kişiyi ele alalım. "Kalifiye kişiler elbette kolaylıkla iş bulur" demeyin. Onların da kendilerine göre bazı zorlukları, hak ettikleri ücreti alamama, gerekli sosyal haklarınını kullanamama gibi sorunları olabiliyor. Fakat İstanbul'da kendini yetiştirmiş, ayakları sağlam yere basan, iş bulmayı ve işe girmeyi kafaya koymuş biri için iş bulamamak imkansıdır. Evet gerçekten imkansız...

     İstanbul'da faaliyet gösteren binlerce şirket ve iş ilanı var. Hemen her meslek grubu ve çalışan için kendi yetenek ve becerilerine göre iş bulmak mümkün. Sadece sabırlı olmak, dikkatle araştırıp en iyi firmaya karar vermek gereklidir. Nerelere, hangi firmalara başvuru yapacağınız, hangi internet sitelerinden başvuracağınız ile ilgili bilgileri şuradaki yazıdan detaylı alabilirsiniz.

     Asıl sorun belli bir vasfı olmayan, mesleği olmayanlar için iş imkanları nelerdir. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, en önemli şey, iş bulmak, bir işe girmek için istekli olmaktır. Eğer gerçekten istiyorsanız bir iş bulmanız içten bile değildir. Önemli olan kendini geliştirmeniz, dürüst iş yapmanız ve en önemlisi de çalışkan olmanızdır.

     Neler yapabilirsiniz... Özel şirketlerin bazıları özellikle küçük işletmeler, güvenlik görevlisi, bekçi, gece bekçisi, getir-götür işleri için vasıfsız elemana ihtiyaç duyar. Böyle firmaları da gene daha önceki yazımızda bahsettiğimiz internet sitelerine kayıt olarak bulabilir, bu firmalara iş başvurusu yapabilirsiniz.

     Diyelim ki herşeye rağmen bir iş bulamadınız, ama İstanbul'da çareler tükenmez. Hiç bişey yapamazsanız, İstanbul trafiğinde, su, şarj aleti, simit, muz vs gibi aklınıza gelebilecek her türlü malzemeyi satmayı çalışın. Sahil kenarında özellikle, çay yapıp satabilir, çekirdek, meyve suyu, köfte ekmek, balık ekmek vs gibi yiyecek, içecek maddeleri satabilir ve evinize ekmek götürebilirsiniz. Eğer ehliyetiniz var ise taksicilik de düşünülebilecek işlerden biridir. Bu örnekleri çoğaltmanız mümkün. Bazı yetenekleriniz varsa onları değerlendirebilirsiniz. Boya yapabiliyorsanız, internetten ya da çevrenizden araştırıp insanlara boya yapma hizmeti verebilir, tamirattan anlıyorsanız, eşya tamir edebilir, inşaatlarda işçi olarak çalışabilirsiniz. Yeter ki isteyin...

      Bütün bunlara rağmen vasıflı ya da kalifiye eleman olun bir iş bulamıyorsanız, beklentileriniz yüksek demektir. Beklentilerinizi düşürün. Bir müddet düşürün, sürekli değil. İstediğiniz işi bulana kadar, beklediğiniz fırsatı yakalayana kadar, daha düşük bir ücrete, daha kötü şartlar altında çalışın ama karşınıza bir fırsat mutlaka çıkacaktır. Çıkana kadar sabredin ve bu arada geçecek zamanı değerlendirin.

      En başında da dedim ya önemli olan istek ve mecburiyettir. İş bulmak mecburitindeyseniz mutlaka bulur, yaparsınız. Değilseniz zaten zorlamayın...

En Verimli Ders Çalışma Yöntemleri

           Bu yazımızda çocuklarımız için en etkili ve verimli ders çalışma yöntemlerini anlatamaya çalışacağız. Bunları anlatırken, tecrübelerimizden ve öğrendiklerimizden yola çıkıyoruz. Maddeler halinde sıralayacak olursak,

1- Plan yapmak,

Bu belki de en önemli konulardan biri. Hangi konulara çalışacağı, ne zaman, ne kadar çalışacağı vb gibi konuları yazılı hale getirmek gerçekten faydalı olacaktır. Bu konuda da ebeveynler de katkı sağlayabilir, bu plana ortak olabilirler. Çünkü gideceğiniz yolu bilmezseniz, bir harita çizmezseniz, nereye varacağınız da belli olmaz. Bunu yapabilmek için ön çalışma gerekli tabi ki. Nedir bu ön çalışma?.. Öğrenci kendi eksikliklerini belirlemeli, hangi konularda, eksiği var, hangi konulara daha önemli, hangilerinde daha başarılı gibi

2- Dinlengin olmak,

Evet ders çalışmaya başlamadan önce, iyice dinlenmiş, yorgun olmadığımızdan emin olmalıyız. Çünkü bu koşullar altında verimli çalışma beklenemez, harcadığınız zaman da emek de boşa gidebilir. Hatta bunun için en iyi zamanın sabah kalktıktan sonra olduğu söylenir. Ben de katılıyorum. En iyi anlama ve öğrenme bu saatlerde gerçekleşir.

3- İstekli olmak,

İstekli olmak gerçekten zor ancak imkansız değil. Öğrencinin şevkini artıracak, heyecanlandıracak, istek getirecek motive edici eylemler gerekir bunun için. Gelecekten söz edilebilir, çalışmanın neleri sağlayacağı, çalışmamanın nelere yol açacağı. ya da küçük ödüller konabilir.

4- Sessiz ve Aydınlık bir ortam,

Derse ya da konuya kendini verebilmek için dış etkenlerden ve uyaranlardan uzakta olmak çok fayda sağlayacaktır. Gürültülü bir ortamda etkili ve verimli bir çalışma düşünülemez.

5- Gerekli materyalin sağlanması

Evet, çalışmak için gerekli olan, kalem, defter, silgi kitap vs gibi her türlü malzemenin elinin altında olması gerekir.

6- Soru çözerek pratik yapmak

Farklı kaynaklardan konuyla ilgili değişik sorular çözmek anlamayı ve öğrenmeyi kolaylaştıracaktır.

7- Ara Vermek,

Kendi ayarlayacağınız aralıklarda derse, çalışmaya ara vermek de verimli çalışma için olmazsa olmazlardandır. Çünkü belli bir vakitten sonra, bu kişiye göre değişiklik göstermekle birlikte ara verilmezse sonraki zaman boşa gidebilir.

            En önemli noktalardan bahsetmiş olduk, bunların dışında birkaç şey daha eklemek istiyorum. Bunlar da aslında yukarıda saydığımız şeyler kadar gerekli ve önemli. Birincisi ders en iyi derste öğrenilir. Mutlaka derslere katılmak gereklidir. İkincisi ise mutlaka hergün okulda anlatılan konular gözden geçirilmeli ve bu gözden geçirmeler arada bir tekrar edilmeli. Böylece konuyu unutmamış, sürekli hafızada canlı tutmuş oluruz.

            Diğer bir önemli konu da ders çalışmak için amacınız olmasıdır. Bu amacı şöyle belirleyebilirsiniz. Gelecekte ne olmak istiyorum? Bu konuyu iyice akıl süzgecinizden geçirmelisiniz. Nasıl bir hayat istiyorum? Kim başarılı, zengin biri olmak istemez ki? Ancak nasıl sorusu sizi taaa bugüne şuana, ders çalışmaya kadar getirecektir.

            Kim rahat bir hayat, zorlanmadan geçim sıkıntısı çekmeden bolluk içinde bir hayat istemez. Bunun için çok para kazanabileceğimiz bir mesleğimiz olmalı. Bir meslek sahibi olmak değil bakın, çok para kazanabileceğimiz bir meslek. Bunun için başarılı olmalısınız mesleğinizde, kendinizi geliştirmelisiniz. Bir meslek sahibi olmak için üniversite mezunu olmak şart. Bunun için üniversiteyi kazanmalısınız. Üniversiteyi kazanmak için iyi bir liseyi bitirmeniz ve sınavda başarılı olmanız gerekir. Tabi sınavda başarı için de çok çalışmak lazım. İyi bir lisede okuyabilmek için ilköğretim de de çok çalışmalısınız.

          Yani kısaca bugünkü eylemlerimiz hayatımızın tamamını etkileyecek. Çevrenizde başarılı ve başarısız, zengin ve fakir insanlara bakın. Çok büyük bir oranla başarısız ve fakir olanlar okuyamamış olanlar olacaktır. Bakın %100 değil ama %50 den fazla olduğuna iddiaya girebilirim. Yani okumazsanız çok yüksek bir olasılıkla zar zor geçinecek, hayattan zevk alamayacaksınız. Ha bu arada hayatta paradan çok daha önemli şeyler de bunu hiç aklımızdan çıkarmayalım.

         Merakla...

Başarı İçin Misyon ve Vizyon

          Minik yavrularımızın, ya da gözümüzde küçük yavrularımızın başarılı olması, mutlu olması en büyük emelimiz ve en çok efor sarf ettiğimiz konudur. Ne yapsak da ne etsek de onların mutlu, başarılı, huzurlu, rahat bir hayatları olsun diye düşünür dururuz. Tabi bunun başlangıcı da okul yaşamında oluyor.

          Evet çocuklarımızın ilk evden uzaklaşması, kanatlarımızın altından sıyrılması okul yıllarında başlıyor. İlkokul, ortaokul, lise, üniversite derken artık kendi ayakları üstünde durmaya başlıyorlar. Ancak ne kadar sağlam basacakları, ne kadar uzun süre ve kuvvetli kalacakları tamamen onları yetiştirme tarzınız, karakterleri ve birikimleri ile ilgilidir.

           Eğer sağlam bir temel verebilir, başarıyı nasıl yakalayabilecekleri konusunda yerleşmiş etki bırakabilirseniz, hayatlarında başarılı olmaları, en azından mutlu olmaları kaçınılmaz olacaktır.

            Gelelim asıl konumuza... Okulda başarıyı nasıl yakalayacaklar?
 
             İşte konunun en can alıcı noktası burası, onlara benimseyecekleri ilkeler, prensipler verin. Bu yalnızca okul hayatında değil, bütün hayatında başarıyı, daha önce de dediğim gibi, en azından iç huzuru, mutluluğu yakalayacakları yegane şeydir. Nedir bunların en temeli... Dürüstlük, Vatana Millete hizmet etme aşkı, Çalışkanlık, Vicdan Sahibi Olma, İyi Niyet vs gibi sıralanabilir. Bu aslında kültürden kültüre değişebilen, aileden aileye sahip olduğu ilkelere göre değişen bir varlıktır. Evet bence bir bireyin, bir şirketin, bir ailenin ya da bir milletin sahip olduğu en büyük varlık onun ilkeleri, prensipleri, değerleridir.

            İşte bunlar doğru temeller üzerine kurulursa, başarı mutlaka gelecektir. İkinci önemli konu, belki de birinci, bireye bir vizyon bir amaç vermektir. Aslında yukarıda bahsettiğimiz konuyu düşünürsek, ilkeler, değerler derken misyondan bahsetmiş olduk. Şimdi vizyon sahibi olmak diğer konumuz. Nedir vizyondan kasıt? Vizyon, gelecek demektir, gelecekte nerede, nasıl, olmak istediğimiz, amaçlarımız, hedeflerimizdir. Bunlar ne kadar kuvvetli, ne kadar içselleştirilmiş olursa başarı o kadar kaçınılmaz olur.

           Bu noktada kendimle ilgili bir noktaya değinmeden geçemeyeceğim. Bendeki çalışma ya da en azından başarma azmindeki sırrı paylaşmak isterim. Gerçi başarılı mıyım da bahsediyorum, diye yorumu sizlere bırakıyorum. Sırrıma geçmeden önce bazı verileri açıklamama müsaade edin. İlköğretimde her dönem, takdir belgesi getirmişimdir, okulu 1. olarak bitirdim. Liseyi Öğretmen Lise'sinde okudum ve 2. olarak bitirdim. İstanbul Üniversitesi'ni kazandım, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü'nü 2. olarak bitirdim. Askerde yedek subay olmadan önce verilen yazılı ve sportif eğitimi 2. olarak tamamladım ve gideceğim yeri kendim seçtim. Listeyi uzatmak mümkün. Ancak fikir vermesi açısında yeterli diye düşünüyorum.

            Misyon, Vizyon dedik ya, gerçekten benim başarımın temelinde (ya da iç huzuru bulmamın) bunlar yatar. Benim en büyük misyonum dürüstlüğümdür. Asla dürüstlükten vazgeçmem, bu nedenle yaptığım her şeyi de dürüstlükle yapmaya çalışırım, böylece içimdeki huzur hiç bozulmaz. İkinci konu ise vizyon... Neydi beni sürekli başarmaya iten diye düşündüğümde hep aklıma babamın ben taaa ilkokula yeni başlamışken ettiği bir söz gelir.

            "Biz okuyamadık, ancak benim oğlum okuyacak, okutacağım, belki fakiriz ama gerekirse dilenirim, döşenirim gene de okuturum." Evet böyle demişti babam ve dediğini yaptı, ha dilenmesine gerek kalmadı belki ama kalsa yapacağından da zerre şüphem yoktu. Burdaki bana ilham olan asıl şeyi görebiliyor musunuz? O tarif edilemez duyguyu hissedebiliyor musunuz? O vicdani borçluluk hissini düşünebiliyor musunuz?

             Benim vizyonum okumak... Okumak hem de babamın bunun için insanın en önemli şeyi olan gururunu hiçe sayacak kadar kıymetli olan bişey olduğunu düşünerek okumak, başarmak. Babam sözünü tuttu, ben de borcumu ödedim.

              Umarım bu yazıyla siz de evlatlarınıza asıl önemli olanın neler olduğunu anlatabilmek için gerekli cesareti almışsınızdır. Bu arada misyon ve vizyonunuzu birinin size söylemesi gerekmez, siz kendi misyon ve vizyonunu oluşturabilirsiniz.

              Hiçbirşey için geç değil, merakınız eksilmesin...

         

18 Şubat 2016 Perşembe

Belçika, Brugge, Brüksel ile ilgili Merak Ettiğiniz Herşey

             Bu benim Avrupa'ya ilk seyahatimdi. Ayrıca Çin'den sonra da baya iyi gelecekti. Bu nedenle olabildiğince gözlem yapmaya çalıştım ve anılarımı paylaşma kararı aldım.

             Belçika'nın başkenti olan Brüksel gerçekten büyük ve güzel bir şehir. Şehirde iki adet hava limanı var, bu nedenle hangi alana ineceğinizi, gideceğiniz yerin yakınlığına göre iyi belirlemelisiniz. Hani haberlerde sık sık duyarsınız ya "Avrupa Birliği Brüksel Zirvesi Toplandı" vs gibi söylemler, işte bu toplantılar buradaki parlamento binasında yapılıyor.


               Kendi dilinde Bruxelles ya da Brussel olarak yazılıyor. Hava alanında 1 saat kullanabileceğiniz internetiniz mevcut. Ama belirtmekte fayda var, hava alanı girişlerinde oldukça trafik oluyor. Brussels Airport şehir merkezine yakın olan hava alanı, diğer hava alanı Brussels South Chaleroi Airport ise şehrin daha güneyinde kalıyor. Şehirde ve Avrupa'nın çoğunda demiryolu ulaşımı çok yaygın ve rahat. Otel fiyatları da öyle ahım şahım fiyatlar değil, kalabileceğiniz güzel otelleri, neredeyse İstanbul'daki otel fiyatları civarında bulabilirsiniz.

               Bruksel şehrinin merkezini, Waterloo'yu ve en çok merak edilen Brugge şehrini dolaşma fırsatı buldum. Sonda zaten çokça fotoğraf paylaşacağım ancak şehir ile ilgili bazı önemli ve ilginç ayrıntılara değinmeye çalışayım.

               Belki biliyorsunuzdur, Belçika'nın çikolataları meşhurdur. Bu nedenle şehrin hemen her yerinde her tülü çikolatayı bulabilir ve tadabilirsiniz. Çikolatalar kelimelerle anlatılamayacak kadar leziz ve ilgi çekici görünmekteler... Merak edeceğiniz ve görmek isteyeceğiniz bazı yerleri sıralayalım.

1- Grand Palace , burası şehrin en önemli ve en büyük meydanı, çoğunlukla kalabalık ve hareketlidir. 

2- Manneken Pis (işeyen çocuk heykeli), burası Brükselin simgelerinden biri, rivayete bazı önemli günlerde buradan bira aktığı söylenir. 

3- Parlamento Binası , sürekli haberlerde gördüğünüz bu yeri yakından görüp bir kaç fotoğraf çekmek isteyebilirsiniz. 

4- Şehrin ortasındaki Dönme Dolap, evet şehrin ortasında kocaman bir dönme dolap var, ben gittiğimde aktif değildi, ancak görülmeye değer.

5- Katedraller, şehrin birçok yerinde katedral mevcut, binaların tarihi dokusu farklı izlenimler uyandırıyor, tavsiye ederim.

            Brugge şehri daha turistik bir yer. UNESCO dünya mirası listesinde yer almaktadır. Birçok hediyelik eşya ve tabi çikolata dükkanı görmek mümkün. Yapıların tarihi ve mistik görüntüsü burada da hakim. Burada da görmek isteyebileceğiniz yerler; 

1- Aziz Salvador Katedrali, burada da gene aynı mimari ve değişik tarzda katedraller mevcur

2- Belfry Kulesi , 

3- Büyük Meydan,

4- Dijver Nehri ve Kanalları

5- Gruuthuse Hof 

İşte Brüksel ve Brugge gezimizin sonui şimdi burada çektiğimiz fotoğraflar... 

Merakınız bitmesin